Sosyal Ağlarda Biz
English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle

31 Mayıs 2015 Pazar

Israil’in belası baal-İştar Akad mitolojisindeki bir tanrıça

Israil’in belası baal-İştar Akad mitolojisindeki bir tanrıça


123 - Şüphesiz İlyas da gönderilen peygamberlerdendir.
124-125-126 - Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
127 - Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
Saffat suresi

Israil’in belası baal



Eski Ahit döneminde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Samilerin başlıca tanrılarından biridir. Bu ad daha sonra “efendi” ya da “sahip” ile eşanlam taşır oldu. Baal, doğayı yöneten ve onu dirilten bir Gökyüzü Tanrısı sayılırdı. Gökgürültüsü sesi, şimşekler oklarıydı ve yeryüzüne yağmur gönderirdi. Güneşin olumlu etkilerinden başlı başına sorumluydu. Öte yandan Verimsizlik ve Ölüm Tanrısı Mot ile tam bir uyumsuzluk içindeydi. Bazen bu savaşlarda Baal öldürülürse de, her zaman yeniden canlanırdı. Ölüp dirilen, bundan ötürü de doğa ve mevsimin verimliliğiyle sıkı bağlantısı bulunan birkaç Doğa Tanrısı’ndan biriydi. Genellikle silahlı, elinde mızrak tutan ve güneşin simgesi olan başında ışınlarda oluşma taç bulunan bir heykel biçiminde tanımlanırdı. Ona yüksek yerlerde ya dam üstlerinde ya da Midyanilerce Horeb Dağı’nda, Amalekitlerce Sina Dağı’nda ve Fenikelilerce Karmel Dağı’nda olduğu gibi dağ tepelerinde tapınılırdı. Boğa kutsal hayvanıydı. Baal inancı Fenikeliler aracılığıyla Kartaca’da yayıldı. Ancak, orada özellikleri çok daha sert Güneş Tanrısı Moloch’un ve ötekilerin nitelikleri içinde eriyip birbiriyle kaynaştı. 18. Sülale döneminde Mısır’da da Baal’a tapınıldı. Kendi tek tanrılı dinleri tam olarak gelişmezden önce Baal’a tapınmak, İbraniler arasında da zaman zaman güçlü bir yaygınlık kazandı.

Bildiğimiz kadarıyla İsrail halkı tarım ile uğraşan bir toplumdu. Tarım işleri onların yaşam kaynağıydı. Yani bugünün koşullarıyla değerlendirecek olursak maaşları, emeklilikleri ve sağlık sigortaları toprağın verimliliğine endeksliydi. Toprağın verimi düştüğünde veya kurak dönemler geldiğinde Tanrı’ya dualarla yakarırlardı. Fakat sabırlı bir şekilde dualarının yanıtını beklemektense, belki de fazla uyanık olduklarından dolayı, şanslarını bir de Baal tanrısı, yani fırtına tanrısı ile denerlerdi. Böylece halk uzun vadede hem Tanrı’dan uzaklaşır hem de toprağın düştüğü lanete esir düşerdi. Peki ya biz? Hayatımız dertlerle dolduğunda, Tanrı’nın yardımını gecikse de O’nu beklemek yerine hangi gizli putlara dönüyoruz acaba? Borca güvenmek mi, açgözlülük mü, şehvet mi, madde bağımlılığı mı, bizi Tanrı’dan uzaklaştıran ilişkiler mi?

İştar nedir
Akad mitolojisindeki bir tanrıça.

Sümer mitolojisindeki İnanna'dan türemiştir; İştar'a İnanna'nın Akad mitolojisindeki hali denilebilir. Kökeni kuzeybatı Semitik tanrıça Astarte'ye dayanır. İştar'ın Astarte, Anunit ve Atarsamain olarak da anıldığı olmuştur.

İnanna Utu/Shamash'ın ikiz kız kardeşi, Nanna/Sin'in kızıdır. Enlil'in dünyasında ilk doğan odur. Verilen ilk isimler Sümerce iken ikinciler Akadlar tarafından bu tanrılara verilen isimlerdir.

Tanrıça İştar Venüs gezegenini temsil eder. Bereket, aşk, savaş ve seks tanrıçasıdır.

İştar'ın batı dillerindeki kullanılan karşılığı, 'yıldız' anlamında 'star' (İngilizce), 'Stern' (Almanca)'dır. Eski dönemlerde batıda, haftanın her bir günü, birine ayrılarak Güneş, Ay ve beş yıldıza (bazıları aslında gezegen) tapınılıyordu. 'Saturday' olarak kullanımdaki İngilizce sözcük, Satürn gezegenine adanmıştı.

İştar'ın simgesi bugün çok yaygın olarak kullanılan beş köşeli yıldızdır. Dikili tahta kazık, Meşe ağacı (bol yapraklı ağaçlar) ve Kırmızı gül İştar'ın diğer simgeleridir. İştar yıldızı ayrıca, güneş çemberinin içinde ters çevrilmiş şekliyle pentagram, (satanizm) simgesidir. 

İştar'ın başkaca adları arasında Astarte, Aştoret, Artemis, İsis, Venüs, Kibele gibi çeşitli adlar bulunur. İlk başta Baal'in annesi olan İştar, daha sonra ölen Baal'in reenkarnasyon ile yeniden dünyaya gelmesiyle bu kez Baal'ın eşi olur. Kırmızı gül İştarı simgelerken, lale Baal ile ilgili bir simgeyi oluşturur.

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi edebiyatta yeralan bazı efsanevi aşk konuları, batıda da başka adlar alarak, gerçekte Baal ve İştar'ın aşkını simgelerler. Kırmızı Gül'ün kırmızı ile bir savaş tanrıçası olan İştar'ın kan dökülmesini sağlaması, insanları çatışmalarda kurban etmesi simgelenir.

İştar kuzey Zazaca'da Astare, güney Zazaca'da ise İştar olarak adlandırılır Türkçe karşılığı ise yıldız demektir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder



/*-----3 sütun değil 4 sütun istiyorum diyenlere-----*/

Israil’in belası baal-İştar Akad mitolojisindeki bir tanrıça

Israil’in belası baal-İştar Akad mitolojisindeki bir tanrıça


123 - Şüphesiz İlyas da gönderilen peygamberlerdendir.
124-125-126 - Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
127 - Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
Saffat suresi

Israil’in belası baal



Eski Ahit döneminde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Samilerin başlıca tanrılarından biridir. Bu ad daha sonra “efendi” ya da “sahip” ile eşanlam taşır oldu. Baal, doğayı yöneten ve onu dirilten bir Gökyüzü Tanrısı sayılırdı. Gökgürültüsü sesi, şimşekler oklarıydı ve yeryüzüne yağmur gönderirdi. Güneşin olumlu etkilerinden başlı başına sorumluydu. Öte yandan Verimsizlik ve Ölüm Tanrısı Mot ile tam bir uyumsuzluk içindeydi. Bazen bu savaşlarda Baal öldürülürse de, her zaman yeniden canlanırdı. Ölüp dirilen, bundan ötürü de doğa ve mevsimin verimliliğiyle sıkı bağlantısı bulunan birkaç Doğa Tanrısı’ndan biriydi. Genellikle silahlı, elinde mızrak tutan ve güneşin simgesi olan başında ışınlarda oluşma taç bulunan bir heykel biçiminde tanımlanırdı. Ona yüksek yerlerde ya dam üstlerinde ya da Midyanilerce Horeb Dağı’nda, Amalekitlerce Sina Dağı’nda ve Fenikelilerce Karmel Dağı’nda olduğu gibi dağ tepelerinde tapınılırdı. Boğa kutsal hayvanıydı. Baal inancı Fenikeliler aracılığıyla Kartaca’da yayıldı. Ancak, orada özellikleri çok daha sert Güneş Tanrısı Moloch’un ve ötekilerin nitelikleri içinde eriyip birbiriyle kaynaştı. 18. Sülale döneminde Mısır’da da Baal’a tapınıldı. Kendi tek tanrılı dinleri tam olarak gelişmezden önce Baal’a tapınmak, İbraniler arasında da zaman zaman güçlü bir yaygınlık kazandı.

Bildiğimiz kadarıyla İsrail halkı tarım ile uğraşan bir toplumdu. Tarım işleri onların yaşam kaynağıydı. Yani bugünün koşullarıyla değerlendirecek olursak maaşları, emeklilikleri ve sağlık sigortaları toprağın verimliliğine endeksliydi. Toprağın verimi düştüğünde veya kurak dönemler geldiğinde Tanrı’ya dualarla yakarırlardı. Fakat sabırlı bir şekilde dualarının yanıtını beklemektense, belki de fazla uyanık olduklarından dolayı, şanslarını bir de Baal tanrısı, yani fırtına tanrısı ile denerlerdi. Böylece halk uzun vadede hem Tanrı’dan uzaklaşır hem de toprağın düştüğü lanete esir düşerdi. Peki ya biz? Hayatımız dertlerle dolduğunda, Tanrı’nın yardımını gecikse de O’nu beklemek yerine hangi gizli putlara dönüyoruz acaba? Borca güvenmek mi, açgözlülük mü, şehvet mi, madde bağımlılığı mı, bizi Tanrı’dan uzaklaştıran ilişkiler mi?

İştar nedir
Akad mitolojisindeki bir tanrıça.

Sümer mitolojisindeki İnanna'dan türemiştir; İştar'a İnanna'nın Akad mitolojisindeki hali denilebilir. Kökeni kuzeybatı Semitik tanrıça Astarte'ye dayanır. İştar'ın Astarte, Anunit ve Atarsamain olarak da anıldığı olmuştur.

İnanna Utu/Shamash'ın ikiz kız kardeşi, Nanna/Sin'in kızıdır. Enlil'in dünyasında ilk doğan odur. Verilen ilk isimler Sümerce iken ikinciler Akadlar tarafından bu tanrılara verilen isimlerdir.

Tanrıça İştar Venüs gezegenini temsil eder. Bereket, aşk, savaş ve seks tanrıçasıdır.

İştar'ın batı dillerindeki kullanılan karşılığı, 'yıldız' anlamında 'star' (İngilizce), 'Stern' (Almanca)'dır. Eski dönemlerde batıda, haftanın her bir günü, birine ayrılarak Güneş, Ay ve beş yıldıza (bazıları aslında gezegen) tapınılıyordu. 'Saturday' olarak kullanımdaki İngilizce sözcük, Satürn gezegenine adanmıştı.

İştar'ın simgesi bugün çok yaygın olarak kullanılan beş köşeli yıldızdır. Dikili tahta kazık, Meşe ağacı (bol yapraklı ağaçlar) ve Kırmızı gül İştar'ın diğer simgeleridir. İştar yıldızı ayrıca, güneş çemberinin içinde ters çevrilmiş şekliyle pentagram, (satanizm) simgesidir. 

İştar'ın başkaca adları arasında Astarte, Aştoret, Artemis, İsis, Venüs, Kibele gibi çeşitli adlar bulunur. İlk başta Baal'in annesi olan İştar, daha sonra ölen Baal'in reenkarnasyon ile yeniden dünyaya gelmesiyle bu kez Baal'ın eşi olur. Kırmızı gül İştarı simgelerken, lale Baal ile ilgili bir simgeyi oluşturur.

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi edebiyatta yeralan bazı efsanevi aşk konuları, batıda da başka adlar alarak, gerçekte Baal ve İştar'ın aşkını simgelerler. Kırmızı Gül'ün kırmızı ile bir savaş tanrıçası olan İştar'ın kan dökülmesini sağlaması, insanları çatışmalarda kurban etmesi simgelenir.

İştar kuzey Zazaca'da Astare, güney Zazaca'da ise İştar olarak adlandırılır Türkçe karşılığı ise yıldız demektir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

/* -----Bitiş-----*/