Sosyal Ağlarda Biz
English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle

3 Haziran 2015 Çarşamba

Kedi ŞEYTAN(cin) Bastet...


Kedi ŞEYTAN(cin) Bastet...


Tarihte kedileri en çok yüceltenler Mısırlılar olmuş. Firavunlar döneminde kediye 
tekme vuranlar ağır cezalara çarptırılmışlar. Kedi öldürenler ise idam edilmişler. 
Tanrıça katına yükselen kediler bile var eski Mısır'da...






Öykülere, efsanelere konu olmuş; tanrılık katına çıkartılmış bir varlık kedi. Hz. 
Muhammed bile hırkasının üzerinde kendinden geçmiş mışıl mışıl uyuyan kediyi 
rahatsız etmemek için hırkasının bir ucunu kesmeyi yeğlemiş.


Kedi eski Mısırlar için kutsal bir hayvan. Nil vadisinin eski insanları kediyi neşe ve 
müziğin, güzel şarkıların, kıvrak dansların temsilcisi kedi kafalı tanrıça Bastet'le 
özdeşleştirmişler... Eski Mısır'daki hemen her evde kedi beslenmiş. İnanışa göre, bu 
güzel yaratık miyavladıkça evlerin içi tanrıçanın insanlara hediyesi sayılan neşeyle 
dolarmış. Kedileri tekmeleyip kovalayan kedi düşmanları eski Mısır'da dünyaya 
gelmediklerine şükretmeliler... Zira, eski Mısır'da kediye vuran, tekmeleyen, kötü 
davrananlar en ağır şekilde cezalandırılmışlar.. Hele hele kedi öldürenler!.. Onların 
cezası da idammış. Tarihi kaynaklara çok ilginç anlatılar var. İsa'dan sonraki 
devirlerde Romalılar'ın Mısır'a egemen oldukları sıralarda, İskenderiye sokaklarında 
dolaşan iki Romalı askerin önlerine çıkan, uğursuz saydıkları kara bir kediyi 
öldürmeleri üzerine, bütün bir mahalle halkı, Romalı askerleri linç edip, cesetlerini 
paramparça etmişler.




Mısır mitolojisine göre Bastet, tanrılar tanrısı Ra'nın kızıdır.. Ne olmuş, nasıl olmuş 
bilinmez; bu güzel kız bir gün babasına kazarak, Mısır'ın güneyindeki Nubia çölünde 
inzivaya çekilerek korkunç bir aslana dönüşmüş. Gel zaman, git zaman Ra kızını 
affedip, Mısır'a geri çağırmış. Bunun üzerine aslan görüntülü Bastet, Assuan 
yakınlarındaki Philae adasının kıyılarında Nil sularına giderek yıkanmış ve hemen 
orada sevimli bir kediye dönüşerek, üzerine bindiği bir kayıkla Mısır'ın kuzeyindeki 
Bubastis'e kadar gelip, bu bölgede tanrısal yaşamını devam ettirmeye başlamış. 
Gözleri yaşlı, kırgın ve kızgın kız; neşe dağıtan, uysal, sevimli yaratığın simgelendiği 
güzel bir tanrıça olup çıkıvermiş..




Gene eski Mısır tarihinde kedinin kutsallığını en güzel şekilde yücelten 
anekdotlardan biri de, İÖ 525 yılında, Mısır'ın kuzeyindeki Peluz bölgesine ait. Pers 
Kralı II. Kambis askerleriyle Mısır'ın kapılarına dayandığında, Peluz'da bekleyen 
Mısır ordularının çetin direnişi ile karşılaşmış. Ancak, kurnaz Pers kralı Kambis 
Mısırlılar'ın hassasiyetini göz önüne alarak, civar köylerde, kentlerde ne kadar kedi 
varsa askerlerine toplattırıp bunları birer kalkan olarak kullanmış. Bu durum 
karşısında da Mısırlılar, tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye 
silahlarını bırakarak teslim olmuşlar.. Böylece, Mısır tarihinde Pers krallarının hüküm 
sürdüğü yirmi yedinci hanedanlık dönemi başlamış..


Dünyanın beşinci büyük kenti Kahire'nin 32 km güneybatısında yer alan, İÖ 2000 
yıllarına tarihlendirilen antik Mısır'ın ilk piramidi basamaklı piramidin bulunduğu 
Sakkarah'taki nekropoller arasında bir de kediler nekropolü bulunuyor... 
Arkeozoologlar için eşsiz bir laboratuvar. Geçen yüzyıldan beri burada yapılan 
kazılarda gün ışığına çıkartılan kedi mumyalarının büyük bir kısmı Kahire müzesinin 
depolarında korunduğu gibi; bir o kadarı da Paris'te Louvres, İngiltere'de British 
Museum, Amerika'da Metropolitan Museum ve İtalya'daki Torino müzesi gibi 
müzelerini süslüyor.. Eski Mısırlılar, inanışa göre öteki âlemdeki yaşamda tekrar 
beraber olabilmek için kutsallaştırmış oldukları sevgili kedilerini mumyalamışlar. 
Çok güzel bir örnek de, İstanbul Arkeoloji müzesinde bulunuyor. Mısır'da, geçen 
yüzyıldan beri Sakkarah'tan başka birçok kedi mezarlığı ortaya çıkartılmış. 
Aralarında bronzdan, ahşaptan, granitten yapılmış olanları var. Eski Mısırlılar, 
ülkelerinin dört bir yanından kilometrelerce yol katederek, kedi tanrıça Bastet'in 
Bubastis'teki tapınağına gelip kendilerine farz olan hac ziyaretlerini yerine 
getirirlermiş.





Kedinin gizemli bakışları, gözlerindeki çekicilik, antik Mısır'da bu hayvana verilen 
kutsal değerin en önemli nedenlerinden. Evinizde kedi besliyorsanız onu 
kızdırmayın!. Kedi tanrıçayı kızdırıp gazabına gelebilirsiniz.. Şaka bir yana, eski 
Mısır dilinde kedinin adı "Myeou" imiş. Herhalde, miyavlama kelimesi de oradan 
geliyor.


/*-----3 sütun değil 4 sütun istiyorum diyenlere-----*/

Kedi ŞEYTAN(cin) Bastet...


Kedi ŞEYTAN(cin) Bastet...


Tarihte kedileri en çok yüceltenler Mısırlılar olmuş. Firavunlar döneminde kediye 
tekme vuranlar ağır cezalara çarptırılmışlar. Kedi öldürenler ise idam edilmişler. 
Tanrıça katına yükselen kediler bile var eski Mısır'da...






Öykülere, efsanelere konu olmuş; tanrılık katına çıkartılmış bir varlık kedi. Hz. 
Muhammed bile hırkasının üzerinde kendinden geçmiş mışıl mışıl uyuyan kediyi 
rahatsız etmemek için hırkasının bir ucunu kesmeyi yeğlemiş.


Kedi eski Mısırlar için kutsal bir hayvan. Nil vadisinin eski insanları kediyi neşe ve 
müziğin, güzel şarkıların, kıvrak dansların temsilcisi kedi kafalı tanrıça Bastet'le 
özdeşleştirmişler... Eski Mısır'daki hemen her evde kedi beslenmiş. İnanışa göre, bu 
güzel yaratık miyavladıkça evlerin içi tanrıçanın insanlara hediyesi sayılan neşeyle 
dolarmış. Kedileri tekmeleyip kovalayan kedi düşmanları eski Mısır'da dünyaya 
gelmediklerine şükretmeliler... Zira, eski Mısır'da kediye vuran, tekmeleyen, kötü 
davrananlar en ağır şekilde cezalandırılmışlar.. Hele hele kedi öldürenler!.. Onların 
cezası da idammış. Tarihi kaynaklara çok ilginç anlatılar var. İsa'dan sonraki 
devirlerde Romalılar'ın Mısır'a egemen oldukları sıralarda, İskenderiye sokaklarında 
dolaşan iki Romalı askerin önlerine çıkan, uğursuz saydıkları kara bir kediyi 
öldürmeleri üzerine, bütün bir mahalle halkı, Romalı askerleri linç edip, cesetlerini 
paramparça etmişler.




Mısır mitolojisine göre Bastet, tanrılar tanrısı Ra'nın kızıdır.. Ne olmuş, nasıl olmuş 
bilinmez; bu güzel kız bir gün babasına kazarak, Mısır'ın güneyindeki Nubia çölünde 
inzivaya çekilerek korkunç bir aslana dönüşmüş. Gel zaman, git zaman Ra kızını 
affedip, Mısır'a geri çağırmış. Bunun üzerine aslan görüntülü Bastet, Assuan 
yakınlarındaki Philae adasının kıyılarında Nil sularına giderek yıkanmış ve hemen 
orada sevimli bir kediye dönüşerek, üzerine bindiği bir kayıkla Mısır'ın kuzeyindeki 
Bubastis'e kadar gelip, bu bölgede tanrısal yaşamını devam ettirmeye başlamış. 
Gözleri yaşlı, kırgın ve kızgın kız; neşe dağıtan, uysal, sevimli yaratığın simgelendiği 
güzel bir tanrıça olup çıkıvermiş..




Gene eski Mısır tarihinde kedinin kutsallığını en güzel şekilde yücelten 
anekdotlardan biri de, İÖ 525 yılında, Mısır'ın kuzeyindeki Peluz bölgesine ait. Pers 
Kralı II. Kambis askerleriyle Mısır'ın kapılarına dayandığında, Peluz'da bekleyen 
Mısır ordularının çetin direnişi ile karşılaşmış. Ancak, kurnaz Pers kralı Kambis 
Mısırlılar'ın hassasiyetini göz önüne alarak, civar köylerde, kentlerde ne kadar kedi 
varsa askerlerine toplattırıp bunları birer kalkan olarak kullanmış. Bu durum 
karşısında da Mısırlılar, tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye 
silahlarını bırakarak teslim olmuşlar.. Böylece, Mısır tarihinde Pers krallarının hüküm 
sürdüğü yirmi yedinci hanedanlık dönemi başlamış..


Dünyanın beşinci büyük kenti Kahire'nin 32 km güneybatısında yer alan, İÖ 2000 
yıllarına tarihlendirilen antik Mısır'ın ilk piramidi basamaklı piramidin bulunduğu 
Sakkarah'taki nekropoller arasında bir de kediler nekropolü bulunuyor... 
Arkeozoologlar için eşsiz bir laboratuvar. Geçen yüzyıldan beri burada yapılan 
kazılarda gün ışığına çıkartılan kedi mumyalarının büyük bir kısmı Kahire müzesinin 
depolarında korunduğu gibi; bir o kadarı da Paris'te Louvres, İngiltere'de British 
Museum, Amerika'da Metropolitan Museum ve İtalya'daki Torino müzesi gibi 
müzelerini süslüyor.. Eski Mısırlılar, inanışa göre öteki âlemdeki yaşamda tekrar 
beraber olabilmek için kutsallaştırmış oldukları sevgili kedilerini mumyalamışlar. 
Çok güzel bir örnek de, İstanbul Arkeoloji müzesinde bulunuyor. Mısır'da, geçen 
yüzyıldan beri Sakkarah'tan başka birçok kedi mezarlığı ortaya çıkartılmış. 
Aralarında bronzdan, ahşaptan, granitten yapılmış olanları var. Eski Mısırlılar, 
ülkelerinin dört bir yanından kilometrelerce yol katederek, kedi tanrıça Bastet'in 
Bubastis'teki tapınağına gelip kendilerine farz olan hac ziyaretlerini yerine 
getirirlermiş.





Kedinin gizemli bakışları, gözlerindeki çekicilik, antik Mısır'da bu hayvana verilen 
kutsal değerin en önemli nedenlerinden. Evinizde kedi besliyorsanız onu 
kızdırmayın!. Kedi tanrıçayı kızdırıp gazabına gelebilirsiniz.. Şaka bir yana, eski 
Mısır dilinde kedinin adı "Myeou" imiş. Herhalde, miyavlama kelimesi de oradan 
geliyor.
/* -----Bitiş-----*/